Kuramsal açıdan ele alındığında, sağlıklı bir kentsel gelişme için, ülkelerin kentleşme süreci ile ekonomik kalkınma düzeyinin birbirine paralel bir seyir izlemesi gerektiği kabul edilmektedir. Çünkü kentsel kalkınmanın en önemli ve en başta gelen sürükleyicisi, genellikle üretim ve pazarlama ilişkileri olmuştur, diğer bir tanımlamayla ekonomik ilişkiler kentsel alanların genişlemesi ve kalkınması için cezbedici sürecinin, ekonomik kalkınmayla ne oranda eşzamanlı gelişip gelişmediği noktasında ortaya çıkmıştır.
Kent tipi yaşam biçiminin ekonomik üstünlükleri toplumun bugünkü gelişme sürecine oldukça önemli katkılar sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir; özellikle yaşamın araçsal mekanizmaları açısından. Bununla beraber ekonomik mekanizmalar olarak görülen kentsel sistem ve muhtelif kentsel alanların, çoğu zaman sağlıklı bir şekilde işlemediği gözlenmektedir.
Bugüne kadar kentleşme olgusu ve Türkiye’nin kentleşme tarihi üzerine yayınlanmış birçok eserin varlığı bilinmektedir. Tüm bu yayınlar dünyada ve ülkemizde, kentleşme hareketlerinin açıklanmasına ve söz konusu süreçte ortaya çıkan sorunlara ışık tutulmasına önemli katkılar sağlamıştır. Kaleme alınan bu eserde ise, kentsel gelişmenin ekonomik yönü ele alınmakta ve kentsel ortamlarda yer alan ekonomik ilişkiler, planlama ve yönetim süreciyle bağlantılı olarak incelenmeye çalışılmaktadır. / iSMAİL CERİTLİ
